REKTOSEL NEDİR? Kadınlarda görülen, barsağın makata yakın kısmının genişleyerek balonlaması sebebiyle, dışkının balonlanan yere dolması ve hastanın dışkısını eksik boşaltması halidir.  

BELİRTİLER VE HASTA ŞİKAYETLERİ NELERDİR? Hastalar çok uzun yıllar kabızlık çektiklerini söylerler Aslında hastalar uzun yıllar alıştıkları için normal dışkılamayı bile unutmuş, yaşadıklarını kabız olduğunu söyleyen her insanın yaşadığını zannederler Doktorlar poliklinik yoğunluğundan, hastanın çekinmesinden şikayetini sordukları hastanın “kabızlık” cevabını yeterli görürler ve ilaç yazarlar. Hastalar o ilaçları, bitki çaylarını uzun yıllardır defalarca kullanmışlardır; çaresiz reçeteyi alıp çıkarlar. Hastaların tam tarif edemedikleri şikayetlerini günün birinde bir doktorun teşhis edeceği umududur, yeniden başka bir hastaneye gitmesi için sebep.. Hastaya ne zamandan beri ve nasıl bir kabızlık sorusunun cevabı anahtar sorudur. Bu soru hastanın zaten tanımlayamadığı sıkıntısı için umut ışığıdır, ama tarifiçin yeterli değildir.  Hastaya dışkılamak seni rahatlatmıyor mu? Tuvalette bir kerede tam boşalma yapıp yapamadığını, aralıklı olarak sık tuvalete gidip, gitmediğini, ancak her defasında az bir parça mı dışkılayabildiğini doktorun sormasını bekler rektoselli hastalar. Bu soruları soran doktora, sevinçle, mutlulukla bakarlar, gözleri parlar, hasta için umut ışığı doğar; heyecanla coşkuyla gerisini doktoruna anlatmaya başlar.  Doktor beyin soracağı son soru, hastanın sormadan söyletemeyeceği, doktoru için artık çok küçük bir ihtimal dışında tanı koydurucu sorudur.       – Dışkılama yaparken dışkınızı çıkarabilmek için elinizle, parmağınızla yardım ediyor musunuz?       – Sorulmadığı sürece söylenemeyen, utanılan, soruyu sorduğunuz anda gözlerini muayene odasındaki sekreter ve hemşirenin üzerinde gezdirdikten sonra mahçup, başı önünde vereceği cevap “EVET” tir. Artık hasta rahatlamış, zor kısmı bitirmiştir. Muayene tanı için yetersizdir.  Rektoskopi ve kolonoskopi ile teşhis konmaz. Teşhis koydurucu en önemli tanı aracı artık terkedilmeye başlanan, daha modern cihazlar çıktığı için eski yöntem sayılan “DEFEKOGRAFİ” yöntemidir.  Röntgen ışınlarını geçirmeyen baryum ile karıştırılmış haşlanmış patates püresi, ince bir kanül vasıtasıyla Hasta barsağına, makatından gönderilir. Hastaya eş zamanlı görüntü alınarak dışkılaması söylenir ve dışkılama sırasında barsağın hareketleri, kıvrımları, açılanmaları, varsa balonlama yapmış alanlar, barsağın iç içe girmesi (intussuseption), barsağın sarkması skopi altında görülür.   REKTOSEL Şekilde daire içerisinde gösterilmiş barsağın son kısmında dışkılama, ıkınma sırasında balonlama meydana gelmekte, dışkı, normal yolunun dışına kaçmaktadır.   REKTOSEL Şekil normal DEFEKOGRAFİ  resmidir. Dışkılama sırasında, ıkınma ve istirahat sıralarındaki, barsak açılanmaları, barsağın dolu ve boşalmış hali, boşalma sırasında barsağın bir tarafına doğru balonlama yapıp yapmaması teşhis için değerli bilgiler sağlar. Defekografi eski yöntem düşüncesi ile hekimler tarafından istenmemektedir. Ancak bu tetkikin yerini tutacak başka bir yöntem yoktur.  REKTOSEL Şekilde balonlamış barsak görülmektedir.  Bu hastalar,  dışkılama sırasında tam boşalamamakta, uzun süre ıkındıktan sonra yorulmaktadırlar. Yetersiz, eksik boşalma hissi ile tuvaletten çıkmakta, bir süre yürüdükten, bekledikten sonra yeniden dışkılama isteği ile tuvalete girmektedirler.   Hastalar dışkının makatın ağzına yakın olduğunu, çıkaramadıklarını, defalarca tuvalete girip az bir parça dışkıladıklarını, tam boşalıp, rahatlayamadıklarını ifade etmektedirler.Açıklamakta zorlanan ve utanan hastalar, dışkılamak için parmak yardımı kullanıyormusununuz, sorusuna üzerlerinden yük kalkmış bir ifade ile, ilk kez sorulmuş soru sebebiyle, kendisinin anlatamadığı, ifade edemediği, sır gibi sakladığı hastalığına çare bulabilecek hekimi bulduğu inancıyla, çok mutlu ve coşkulu bir şekilde “EVET” demektedirler

 

 


KENAN YÜCE

1959 yılında, Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlkokulu Yahyalı'da, Ortaokulu Ürgüp'te, Liseyi Kayseri Lisesi'nde okudu. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Afyon Sincanlı sağlık ocağı hekimi olarak çalıştı. Anadolu Üniversitesi Eskişehir Tıp Fakültesi’nde Genel Cerrahi ihtisasını tamamladıktan sonra 1989 yılında Dörtyol Devlet Hastanesi’ne Genel Cerrahi Uzmanı olarak atandı. Görevi sırasında bir süre Başhekimlik yaptı. Askerlik görevini 1993 yılında Etimesgut Hava Hastanesinde yaptı. Laparoskopik Cerrahi eğitimini 1993 yılında İstanbul Üniversitesi'de (ODVİM) aldı. 2005 yılında İskenderun'da hizmete açılan Özel İskenderun Gelişim Hastanesi'ne Yönetim Kurulu Başkanlığı ve genel koordinatör görevleri ile özel sektöre geçti. 2016 yılına kadar yaklaşık 6500 kapalı safra kesesi ameliyatı deneyimine ulaşan Dr Kenan Yüce; döneminde Türkiye'de ve Dünya'da çok yeni olan kapalı safra kesesi ameliyatlarını, bölgede ilk kez 1993 yılında Dörtyol Devlet Hastanesin'de gerçekleştirdi. Kapalı safra kesesi ameliyatları ve anal fissür ile ilgili geliştirdiği yöntemleri tanıtan yayınları ve tebliğleri ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlandı ve başta Roma, Budapeşte ve Barselona olmak üzere pek çok kongrede sundu. Yeni bir karın kapatma yöntemini tanıtan makalesi ‘European Journal of Surgery’ dergisinde yayınlanmıştır. Dr Kenan YÜCE’nin, makat ameliyatlarının başarısını ve emniyetlni arttırmak için geliştirdiği ‘Bosna Bisturisi’ adını verdiği patentli buluşu vardır. Obezite cerrahisi, Kabızlık, Dışkılama bozuklukları ve Makat hastalıkları ve ameliyatları, Barsak hastalıkları ve kanserleri, kapalı safra kesesi ve mide fıtığı-reflü ameliyatları, meme ve tiroid (guatr) hastalıkları teşhis, tedavisi ve ameliyatları ile ilgilenmektedir. Özel İstanbul Hospital'de Kasım 2017 tarihinden itibaren Genel Cerrahi Uzmanı olarak göreve başladı.

2 yorum

Hicran Karataş · 8 Mart 2018 22:35 tarihinde

Yukarıda bahsi geçen rektosel isimli hastalığın (fiziki deformasyon olduğunu sanıyorum) bir tedavisi var midir. Bozukluk cerrahi müdahale veya başka şekilde düzelebilir mi?

    KENAN YÜCE · 11 Mart 2018 00:08 tarihinde

    Hicran Hanım, Belirtiler rektosel tanısını düşündürsede biz defekografi ile teyid ediyoruz. Kadın-Doğum uzmanları da rektosel ameliyatı ile ilgilenmekle birlikte onlarda ameliyat sebebi öncelikle rahatsız edici görüntü. Halbuki henüz görüntü aşamasına gelmeden, kadın doğum uzmanlarınca ameliyat gerektirmeyecek kadar küçük rektosellerde şayet belirti varsa ameliyat öneriyoruz. Defekografi bize klinik teşhisten önce oldukça tatminkar tanı koydurucu bilgi veriyor. Ne yazık ki defekografi ülkemizde çekilmediği için bu hastalara doğru, yeterli teşhis konamıyor. Sizin fiziki deformasyon tanımınız rektoseli ifade eden önemli bir özettir. Düzeltilmesi için kapalı (laparoskopik) anterior rektopeksi ameliyatlarından çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.
    Selamlar

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir